osmanlı hanedanı ne demek?

Osmanlı Hanedanı, Osmanlı İmparatorluğu'nu yaklaşık 623 yıl yöneten hanedandır. Osmanlılar, Osmanoğulları, Âl-i Osman ve Hanedan-ı Âl-i Osman olarak da bilinir. Hanedan, adını Osmanlı Beyliği’nin kurucusu olan Osman Bey’den alır. Osmanlı Hanedanı’nın 1299 yılında başlayan yönetimi, 1922 yılında Ankara Hükûmeti'nin saltanatı kaldırmasıyla son bulmuş ve "Osmanlı Hanedan Defteri"ne kaydedilen son hanedan üyesi1 Neslişah Osmanoğlu 2012 yılında ölmüştür.2

Osmanlı Hanedanı’ndan hükümdar olanlar yaygın olarak padişah olarak bilinir. Ancak kuruluş yıllarında hükümdarlık unvanı bey ve gazi idi ve bunun yerine daha sonra han unvanı kullanıldı. Sultan unvanı da Osmanlı Hanedanı’nda yaygın kullanılan bir unvandı; ama bu unvan erkek hükümdarların yanı sıra kadınlar için de kullanılıyordu.

Osmanlı saltanatında unvanlar babadan oğla geçer, padişah oğulları "şehzade", kızları "sultan"dır. Şehzadelerin çocukları yine şehzade, kızları yine sultandır. Sultanların çocukları Osmanlı hanedan üyesi sayılmazlar. Sultanların erkek çocukları "beyzade" olarak anılırlardı. Akrabalığı olan kimselerdir; ama silsile itibarıyla hanedandan düşerler.3

Osmanlı Devleti’nin kuruluşu

Osmanlı Hanedanı’nın kurucusu Osman Bey, Anadolu Selçuklu Devleti’nin uç beylerinden biriydi. Bizans sınırına yakın bir bölgede Anadolu Selçuklu Devleti’ne uç beyi olarak hizmet ediyordu. Başarıların ardından Anadolu Selçuklu Devleti tarafından Osman Bey bulunduğu bölgenin kendisine sancak ve tuğ verilerek eyalet beyi ilan edildi. Anadolu Selçuklu Devleti’nin yıkılmasından sonra küçük bir uç beyliğinin çekirdeğini oluşturduğu bu eyalet bağımsız kaldı ve zamanla Osmanlı Beyliği olarak adlandırıldı. Kendisi de bu devletin ve hanedanın ilk hükümdarı oldu. Osman Bey’den sonra devletin başına oğlu Orhan Bey geçti.

Fatih Kanunnamesi

Fatih Sultan Mehmet’in saltanatının son yıllarında oluşturulan "Kanunname-i Âli Osman", daha önceki padişahların yazılı kurallarını bir araya getirmekle birlikte, devlet yönetimini aşırı merkeziyetçi bir yapıya dönüştürmüş ve padişahı mutlak hakim kılmıştır. Fatih Kanûnnâmesi olarak anılan bu düzenlemede, tahta çıkan şehzadenin, erkek kardeşlerini devletin zarar görmesini engellemek için öldürmesine yasallık kazandırmıştır.

Hanedanın sonu

Osmanlı Hanedanı’ndan son padişah olan Vahidettin, I. Dünya Savaşı’ndan yenik çıkmış Osmanlı İmparatorluğu’nun da son hükümdarıydı. Anadolu topraklarının bölünmesini öngören Sevr Antlaşması’na karşı Anadolu’da gelişen Türk Kurtuluş Savaşı’nın başarıya ulaşmasının ardından padişah, çevresiyle birlikte İstanbul'dan ayrılan İtilaf Devletlerinin donanması ile TBMM kararıyla Türkiye dışında istediği yere gitmek üzere sürgün edildi.4

Günümüz

Günümüzde Osmanlı Hanedanı ile soy bağı olanların bir kısmı Türkiye'de, bir kısmı ise yurt dışında değişik ülkelerde yaşamaktadırlar.56 Bu kişilerden şehzade unvanını devam ettiren erkek çocukların en yaşlısı ve kıdemli üyesi ise "Hanedan reisi" adıyla adlandırılmaktadır.7 Osmanlı Hanedanlığı ise 1922 yılında Ankara Hükûmeti tarafından saltanatın kaldırılması ile son bulmuştur. Osmanlı Hanedanı 1922 tarihine kadar hâlen Başbakanlık Osmanlı Arşivleri'nde muhafaza edilen Osmanlı Hanedan Defteri'ne kaydediliyordu. Bu deftere kaydedilen8 son hanedan üyesi Neslişah Sultan 2 Nisan 2012 tarihinde ölmüştür.9 Bu nedenle günümüzdeki kayıtları aile içerisinde tutulan Osmanoğulları ailesindeki "Hanedan reisi" kullanımı ile "Osmanlı Hanedanı"ndaki kayıtları "Osmanlı Hanedan Defteri"ne kaydolan "Hanedan reisi" kullanımı birbirlerinden farklıdır.

Osmanlı sultanları ve halifeleri

İlhanlı Hanı Hülagü, 1258’da halifeliğin merkezi konumundaki Bağdat’ı fethetmiş, Abbasi soyundan gelenleri de öldürerek bu makama son vermişti. Fakat fetih sırasında kaçan bazı Abbasi üyeleri, Memlüklüler’e sığınarak burada halifeliği tekrar ilan ettiler (13. yüzyıl). Bu halifeliğin dini törenlerde protokolde durmaktan başka bir siyasi otoritesi yoktu. Bu şekilde yaklaşık üç yüz yıl devam eden bu durum I. Selim’in Mısır’ı fethetmesiyle sona erdi. Hilâfetin koruyuculuğu Osmanoğullarına geçti. O dönemin halifesi III. Mütevekkil İstanbul’a getirilerek hayatını siyasi yetkisi olmadan burada geçirmiştir.

1 Kasım 1922 tarihinde saltanatın kaldırılmasından sonra da Ankara Hükûmeti halife olarak, TBMM’nin seçtiği Abdülmecid Efendi’den, sadece "Halife-i Müslimîn" (Müslümanların Halifesi) unvanını kullanması ve gösterişli hareketlerde bulunmamasını istemişti. Abdülmecid Efendi, TBMM yönetimi tarafından halife seçildikten sonra kendisine verilen talimata aykırı olarak, Halife-i Müslimîn unvanından başka sıfat ve unvanlar kullanarak, Cumhuriyet hükûmetinin talimatı dışına çıktı. Bir taraftan Abdülmecid Efendi’nin söz konusu davranışları halifeliğin kaldırılması için bahane edilerek ve diğer taraftan da başka sebepler ileri sürülmek suretiyle, Hilâfet müessesesi 3 Mart 1924 tarihli Halifeliğin kaldırılması ve Hanedan-ı Osmaniye’nin Türkiye Cumhuriyeti memâlik-î hariciyesine çıkarılmasına dair kanûn ile sona erdirildi.

Soyağacı

Osmanoğulları ailesi

Ayrıca bakınız

Notlar

Kaynakça

Bibliyografya

<div class="references-small">
</div>

Dış bağlantılar

Orijinal kaynak: osmanlı hanedanı. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.

Footnotes

  1. Osmanlı Sarayında Hayat, ISBN 978-9944-766-04-3, sf: 29, Yitik Hazine Yayınları-2008, İlber Ortaylı

Kategoriler